Biriktirme hastalığı, tıbbi olarak obsesif-kompulsif bozukluğun (OKB) bir alt tipidir ve kişinin belirli nesneleri veya eşyaları anormal derecede biriktirme eğiliminde olduğu bir durumu ifade eder. Bu eşyalar genellikle kullanışsız veya gereksizdir ve biriktirme, kişinin normal yaşamını veya işlevselliğini engelleyebilecek kadar şiddetli olur.
Biriktirme hastalığı olan kişiler, nesneleri atmak veya onlardan kurtulmak konusunda yoğun bir endişe veya rahatsızlık hisseder.
Bu kişiler, biriktirdikleri eşyaların duygusal değerlerini abartabilirler veya gelecekteki kullanımları için sakladıklarını düşünür. Ancak, bu nesneler genellikle kontrol dışı bir şekilde birikir ve ev veya yaşam alanlarını doldurabilir, hatta tehlikeli veya sağlık açısından riskli koşullara yol açar.
Biriktirme hastalığı, obsesif-kompulsif bozukluğun diğer alt tipleri gibi, tedavi edilebilir bir durumdur.
Tedavi genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve/veya ilaç tedavisi gibi yöntemleri içerebilir. BDT, kişinin biriktirme dürtülerini ve düşüncelerini anlamasına ve bunlarla başa çıkmasına yardımcı olabilirken, ilaç tedavisi genellikle semptomların kontrol edilmesine yardımcı olur.
Biriktirme hastalığı olan kişiler genellikle tedaviye istekli olmayabilirler ve bu nedenle yakınları veya sevdikleri, uygun yardım ve destek sağlamak için önemli bir rol oynarlar.
Biriktirme Hastalığı Belirtileri
- *Gereksiz nesneleri sürekli olarak biriktirme eğilimi.
- *Eşyaların büyük bir kısmını atma veya elden çıkarma konusunda aşırı zorluk.
- *Yaşam alanlarında aşırı bir dağınıklık ve düzensizlik oluşturma.
- *Nesnelerle duygusal bir bağ kurma veya onlara anlam yükleme.
- *Sosyal, mesleki veya kişisel işlevsellikte bozulma.
- *Kaygı, stres ve depresyon gibi duygusal sorunların ortaya çıkması.
Biriktirme Hastalığı Tedavisi
Biriktirme hastalığı tedavisi, uzman bir psikolog veya psikiyatrist tarafından gerçekleştirilen psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemleri içerebilir.
Psikoterapi, kişinin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeyi hedefler ve kişinin atma eylemiyle ilgili kaygılarını azaltır. Ayrıca, ilaç tedavisi, obsesif-kompulsif bozukluk gibi altta yatan diğer psikiyatrik rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılabilir.
Tedavinin başarısı için, hasta ve tedavi ekibi arasında güvene dayalı bir işbirliği önemlidir. Hastanın motivasyonu, destekleyici bir çevre oluşturulması ve tedavi planına düzenli olarak uyması da tedavinin etkinliğini artırır.
Klinik Psikolog Selin Erekli